Yeni Demokrat Gençlik olarak Melih Bulunun görevden alınmasına ve Boğaziçi direnişine ilişkin açıklamamızdır!
Geleceği Kayyumlara Yedirmeyeceğiz, Tüm Kayyumlar Gidecek!
Ocak 2021 tarihli kararname ile Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne kayyum olarak atanan Melih Bulu 14 Temmuz 2021 kararnamesi ile görevden alındı.
Melih Bulu’nun kayyum olarak atandığı günden beri Boğaziçi başta olmak üzere ülkenin dört bir yanında direnişlerin yükseldiğine tanık olduk. Boğaziçi direnişi olarak başlayan süreç, ortaya koyulan dayanışma ve mücadeleyle kısa zamanda geniş kitleleri harekete geçirdi. Pandemiyle birlikte derinleşen geleceksizliğe karşı mücadele dinamiği ortaya çıkardı. Direniş başladığı günden bu yana kendi sınırlarını aşan, sesinin ulaştığı tüm üniversitelerde, belediyelerde bir direniş odağı oluşturdu. Devletin hedef gösterme, işkence, gözaltı ve tutuklama saldırılarına karşı ortaya koyulan dayanışmayla hem öğrencilerin hem halkın bir mücadele mevzisi ortaya çıktı.
Üniversitelere atanan kayyumlar devletin yönetme krizini faşizmi derinleştirerek aşma çabasının sonucu olarak toplumun tüm kesimlerine uyguladığı saldırıların gençlik özgülündeki bir parçasıdır. HDP’li belediyelere, STK’lara, üniversitelere atanan kayyumlarla halkın, özelde gençliğin iradesine saldıran devlet, bugün bu iradeye takılmıştır. Direnişin ve gençliğin iradesinin 6 ayda kırılacağını iddia eden Melih Bulu direnişin sonucu olarak görevden alınmıştır.
Üniversitelerin tümüne ve ayrıca HDP’li belediyelere atanan kayyumlar yerlerini korurken Melih Bulu’nun görevden alınması, devletin açığa çıkan dinamiği geri çekilerek sönümlendirme hedefinin bir ürünüdür. Devlet İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek direniş boyunca hedef aldığı kadınların ve LGBTİ+’ların kazanımlarını gasp ederken, çeteler eliyle HDP il-ilçe binalarına yönelik saldırılar organize ederken, HDP’nin kapatılması davasıyla doğrudan örgütlenme hakkını gasp etmeye ve demokratik mevzileri ortadan kaldırmaya odaklanırken işçi ve emekçileri Kod-29’la, polis saldırılarıyla bastırmak isterken, doğayı talan ederek köylünün yaşam alanlarını hedef alırken gençliğin direnişini kırıntılarla bastırmak istemektedir.
Bugün devlet yeni saldırılarla yaşam alanlarımızı hedef alırken ortaya koyduğumuz direnişin, kırıntıyla sönümlenmesini bekleyen AKP-MHP iktidarı hayal kurmaktadır. Çünkü 6 ayı aşan direniş öğretmiştir ki, faşizm her alanda kazanımlarımızı hedef alırken durmak bizler için geleceğimizin, özgürlüğümüzün, yaşamımızın çalınmasından başka anlam ifade etmemektedir. Sadece haklarımızı korumak, kullanmak için değil aynı zamanda haklarımızı genişletmek için sokaklardayız. Bizler bu kazanımı Melih Bulu’ya karşı başlatılan direnişin üniversitelerde, belediyelerde, STK’larda tüm kayyumlara karşı mücadeleye dönüşme iradesini ortaya çıkarmak zorundayız.
Melih Bulu’nun görevden alınması bizim açımızdan direnişimizin noktalanması anlamına gelmemektedir. Bu noktada mücadelenin hedefine yerleştirilmesi gereken, o veya bu üniversite rektörlüğüne atanan kayyum değil, Boğaziçi direnişinin açığa çıkardığı gibi kayyum politikasına yaşamın ve mücadelenin her alanında karşı koyma eylemidir.
Tam da bu anlayışla direnişlerin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması görevi önümüzde durmaktadır. Faşizmin kazanımları bir çırpıda gasp ettiği gerçeklik bizlere direnişlerin soluksuz ve sınırsız olmasını koşullamaktadır. Meşruluğumuz temel dayanağımızdır. Bu bilinçle geleceği kayyumlara yedirmemek için “tüm kayyumlar gidecek” şiarını her alanda yükseltmeyi sürdüreceğiz.
LI HER DERÊ QEYÛMAN RE NA
Kayyuma Nakka
Geleceğimizi Kayyumlara Yedirmeyeceğiz
Yeni Demokrat Gençlik