Geçtiğimiz Aralık ayı sonu ile birlikte, her yıl yaptığımız konferansımızın bu yıl 11.’sini gerçekleştirmiş olduk. Saldırıların yoğun şekilde arttırıldığı bu günlerde, 11. Konferansımız faşizme en büyük yanıttır. Konferansımız ışığında bu yıl, liseli çalışmalarımız ve işleyişimiz açısından son derece önem taşımaktadır. Geçtiğimiz son üç konferansı karşılaştırdığımızda; bu sene ki konferansımızda, lise faaliyetimizdeki durumun üzerinde durulması, müdahale ve tavır geliştirme yönlü tartışmaların yürütülmesi oldukça önemli bir yerde durmaktadır. Liseli sunumumuz bizler açısından; bir özeleştiri niteliği taşımakla birlikte, ilerleyen süreçte daha kararlı hedefler üzerinde yürümenin adımlarını atmış durumdayız. 11. Konferansımızda, liselerde son süreçte gelişen “proje okulları”, “üniversite sınavlarındaki açık uçlu sorular”, “meslek liselerinin sınavsız geçiş hakkının kaldırılması”, “öğrencilerin vakıf ve cemaat yurtlarına mahkûm edilmesi” ve ”15 Temmuz’dan sonra liselere yönelik artan saldırılar” sorunlarını gündemimize aldık. Bu uygulamaların özellikle bu yıl gerçekleşmeye başlaması ile birlikte, bizlerin de ilerleyen süreçteki yönelimimiz bu başlıklar üzerinde belirlenecektir.
Konferansımızda en temel yoğunlaştığımız iki konudan birisi, liselilerin kendi öz kampanyalarını belirlemesi ve bu doğrultuda hareket etmesidir. Çünkü bizlerin lise faaliyetindeki kampanya anlayışı; YDG’nin belirlediği ana bir kampanyanın kolu gibi durmakta. Ana kampanyaya ek olarak belirlenen bir şiar üzerinden gidildiğinde lise özgülünde bir kampanya yapılmamış oluyor. Bu anlayışımızdan yola çıktığımız zaman liselilerin ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmiyor, alışagelmiş bir sistemin sürekli tekrarlanması hatasına düşüyoruz. Bununla yüzleşmemiz ve çözüm üretmemiz bizleri önümüzdeki süreçte daha ileri götürecektir. Örnek üzerinden yola çıkarsak bu yıl gerçekleştirdiğimiz “OHAL’de Direnmeli” şiarlı kampanyanın lise kolu olan “Özgür Lise İstiyoruz, OHAL’de Direnmeli” kampanyası bizler açısından elbette önemlidir ama genel liseli ihtiyacına yanıt vermiyor ve kampanya işlevsiz kalıyor. Geçtiğimiz bu süreçte okullarda artan taciz ve tecavüz olayları ile birlikte, eğitim sisteminde sürekli olarak yapılan değişiklikler karşısında “Özgür Lise” şiarı ile yürümek bizleri yeterince karşılamamakla birlikte çok geniş bir anlam ifade ettiği için sadece bu şiarla yürümek zaten kampanyayı eksik bırakacaktır. Bu yüzden sürekli vurguladığımız nokta “ihtiyaca paralel giden politikalar üretilmesi ihtiyaca dönük adımlar atılması” ilkesiyle hareket etme zorunluluğumuzdur. Biz liselilerin belirlediği ana kampanyayı, okullarda yaşanan öz sorunlarla birleştirerek pratik ayağını örmek, liseli mücadelemizi ileriye götürecektir.
Yoğunlaştığımız tartışma konularından diğerleri ise liseli buluşması ve liseli yayın organıdır. Bizler için liseli buluşması yeni bir fikir değil, daha önceki konferanslarda önümüze koyduğumuz hedeflerdendir. Uzun zamandır önümüze koyduğumuz bu hedefi gerçekleştiremememizin nedeni ise diğer alanlarla iletişim ağının yeterince gelişmemiş olması ve geliştirilmesi yönünde adımlar atılmamış olmasıdır. Bundan dolayı alanlar ortak bir yönelim belirleyememiştir. Bu hedefi ise bu yıl kesin bir kararlılıkla gerçekleştirmemiz en büyük hedeflerimizden biridir. Bu karar doğrultusunda, konferansın ardından belli alanlarda tartışmalar başlatılmış ve belli adımlar atılmıştır. Çünkü bir politikanın merkezileşmesi için ilk önce alanlarda tartışmalar yürütülmeli ve bu tartışmaların sonuçları merkezi liseli buluşmasında somutlaştırılarak merkezileştirilmeli ve alanlara somut kararlarla dönülmelidir. Bu çalışma, ortak bir kampanya ağının örülmesi için gereklidir. Bu nedenle liseli buluşmasını en yakın tarihte gerçekleştirmek önümüzdeki süreçte yapmamız gereken pratiklerin ilk adımıdır.
Alanlardaki liselilerle iletişim ağının gelişmemesine rağmen bir kaç adım atılmıştı aslında. Örneğin ortak bir liseli Facebook hesabı (Kızıl Lise) açılmıştı. Bunun da yeterince geliştirilememesinin en önemli nedeni, yine liseli buluşmalarının olmamasıydı. Liseli yayın organının oluşturulması yönünde bize gelen bir öneri vardı. Bizler açısından son derece önemli olan bu öneri, liseli çalışmamızın bir ihtiyacı olarak karşımıza çıkmaktadır. Dergimize baktığımız zaman, liseli yazılarının zamanla tek sayfaya düşmüş olduğunu görüyoruz. Bizler açısından bu durumun ilk pratik ayağı, elimizde ki olanakları güçlü bir şekilde kullanmaktır. Bununla birlikte, dergimizde liseli gündemine daha çok yer verme gibi adımları hemen attık. Çıkan son dergimizde de bu fark edilmektedir. Daha sonra atacağımız ilk adım ise, yaptığımız kampanyalardan tutun, liselerin güncel birçok sorununu çevremizde bulunulan devrimci-demokrat basın aracılığıyla liseli öğrencilere ve genele yaymak olacaktır. Bunun ilk adımını ise; devletin yakında uygulamaya koyduğu “tematik lise” uygulamasını hızlı bir şekilde gündemimize alarak Özgür Gelecek Gazetesi aracılığıyla gerçekleştirdiğimiz röportajla tepkimizi belirterek attık. Bu tür adımlar atılması da zamanla lise faaliyetimizin genişlemesini sağlayacak ve beraberinde bizi liseli yayınının çıkmasına zorlayacaktır. Bunun gerçekleşmesi içinde önce elimizde bulunan tüm olanakları kullanmamız ve alınan kararları uygulayarak sistemli çalışmalar yürütmeliyiz.
Yeni Demokrat Gençlik 9. Sayısı, Özgür Okul köşesi…