Dersim’e bağlı Pertek’te yargılandığı bir davadan müebbet, yanı sıra 23 yıl olmak üzere toplamda 59 yıl ceza alan üniversite öğrenicisi Baran Barış Korkmaz’ın avukatı Dersim Barosu Başkanı Kenan Çetin, müvekkilinin tutuklanmasına dönük sunulan delillerin yüzde 90’ını çürüttüklerini belirterek, hukuksuzluğun bir an önce giderilmesini istedi.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü son sınıf öğrencisiyken Dersim’in Pertek ilçesindeki ailesini ziyarete gelen Baran Barış Korkmaz (27), gözaltına alınarak tutuklandı. Korkmaz’ın tutuklanma gerekçesi ise polislerin komşularının evine yaptığı baskında buldukları bir adet tüp.
DELİL BİR TÜP, CEZA 59 YIL
MA’dan Semra Güz’ün haberine göre komşularının bahçesinde bulunan tüpün bomba hazırlığı için bahçeye getirildiği üzerine yapılan ihbar sonucu polisler, eve baskın düzenledi. Baskında ev sahibi, Baran Barış Korkmaz ile birlikte toplamda 3 kişi gözaltına altındı. Gözaltına alınanlardan sadece Korkmaz, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Korkmaz, tutuklu yargılandığı dosyada 2 buçuk yıl sonra ağırlaştırılmış müebbet, yanı sıra 23 yıl olmak üzere toplamda 59 yıl ceza aldı. Korkmaz’ın cezasını onaylayan mahkeme, dosyayı Erzurum İstinaf Mahkemesine gönderdi.
OPERASYONU YÜRÜTENLER TUTUKLU
Korkmaz’ın tutuklanması ve ceza almasına neden olan Elazığ istihbaratındaki yüzbaşı ile Pertek ilçe Emniyet Müdürü, şu anda Gülen Cemaati soruşturması kapsamında tutuklu.
Baskında, herhangi bir arama yapılmadan bahçede bulunan tüpün bomba hazırlığı için getirildiği iddiası delil olarak gösterildi. O dönemde buna bir benzer birçok kumpas ve planın da Gülen Cemaati’ne mensup kişiler tarafından gerçekleştirildiği ileri sürüldü.
GİZLİ TANIK İFADESİ TUTMADI
2016’da tutuklanan ve şu anda Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevinde tutulan Korkmaz’ın avukatı Dersim Barosu Başkanı Kenan Çetin, dava sürecine ilişkin konuştu.
Dosyada gizli tanık “Fatih” isminde bir şahsın olduğunu ve bu kişinin de Korkmaz’ın bombalı saldırıya teşebbüs ettiği şeklinde ifade verdiğini belirten Çetin, ancak verdiği ifadelerde hiçbirinin Korkmaz’la bir ilgisi olmadığını ve bunun da delillerle kanıtlandığını söyledi.
‘DAHA ÖNCE PLANLANDIĞI AÇIKTIR’
Çetin, dava sürecini şöyle anlattı: “Dinlenen tanık ifadesinde Korkmaz’ın o gün nerede olduğu saati saatine komşuları arkadaşları tarafından ortaya çıktı. Gizli tanığın, ‘Kahvede gördüm. Bomba hazırlığını konuşuyorlardı’ dediği tarihte Korkmaz’ın Ankara’da kız kardeşinin yanında olduğu da tespit edildi. Ayrıca yine gizli tanığın Korkmaz’ın boy, kilo, yaş tutturmaması da önemli bir delil olarak dosyada. Ne hikmetse bomba ihbarı alınıyor. Ancak operasyonu yürütenler, bomba imha ekibini yanında götürme gereği bile duymuyor. Elini kolunu sallayarak hiçbir hazırlık olmadan direk gidip bir çubukla bahçede bombayı bulduklarını söylüyor. Bu kadar acemi olan bir operasyonun daha önceden planlandığı açıktır” dedi.
İTİRAF DİKKATE ALINMADI
Absürt delillerle kokteyl bir dosyanın hazırlandığına dikkat çeken Çetin, “Ayrıca müvekkilimin kaldığı Elazığ Cezaevinde revire çıktığı esnada Elazığ istihbaratında sorumlu tutuklu bir FETÖ’cünün ‘Ya yazık şu çocuğa o olayı biz kurgulamıştık’ deyişi olayın nasıl planlanıp yapıldığını gösteriyor. Bunu mahkemeye de sunduk. Ancak mahkeme hiçbir şekilde dikkate almadı. Bütün deliller yok sayılarak müebbet artı 23 yıl ceza verildi” diye belirtti.
‘HUKUKSUZLUKTUR’
Hukukta “Şüpheli sanık yararı ilkesi” olduğunu anımsatan Çetin, “Bir kişiyle ilgili yüzde 99 bile bir delil bulunsa dahi yüzde 1’i bulunmadığı zaman sanığın beraat etmesi gerekir. Bu operasyonun akıbetine de bakılmalı. Operasyonu yürütenler hakkında adli ve idari bir tahkikat olduğunu biliyoruz. Gizli tanığın beyanları yüzde 90 çürümüş. Emniyet gizli şahıs, jandarma ihbarların tıpa tıp aynı olması yaklaşık 7 tanığın dinlenmesi, Korkmaz’ın saat saat gün be gün nerede olduğu açığa çıkması birçok delil lehe iken böyle bir cezanın verilmesi hukuksuzluktur” şeklinde konuştu.
‘İSTİNAF MAHKEMESİ HUKUKSUZLUĞA SON VERSİN’
Yargıdaki reform tartışmalarına da dikkat çeken Çetin, “Bunları tartışırken özelikle bu gibi dosyaların titizlikle incelenmesi mağduriyetlerin giderilmesi gerekir. Korkmaz’ın dosyası Erzurum İstinaf Mahkemesinde, ardından Yargıtay aşaması olacak. İstinaf mahkemelerinin de dosyayı titizlikle inceleyip bu mağduriyet ve hukuksuzluğa son vermesini istiyorum” diye konuştu.
‘SÜREKLİ TACİZ EDİLİYORDU’
Oğlunun üniversiteden kendilerini ziyarete geldiğini, ilçede arkadaşıyla gezdiği sırada gözaltına alındığını belirten Korkmaz’ın annesi Sakine Korkmaz da, daha önce de polislerin oğlunu sürekli tehdit ve taciz ettiğini ve bu yüzden oğluyla kızının emniyet giderek şikayette bulunduğu aktardı. Böyle bir durumu hiç tahmin bile etmediklerini söyleyen anne Korkmaz, polislerin komşuların evine girdiklerinde direk tüpün olduğu yere giderek “sihirli çubuğumuz bombayı buldu” diyerek ev sahibiyle dalga geçtiğini ifade etti.
‘OĞLUMA TUZAK KURDULAR’
Anne Korkmaz, konuşmasına şöyle devam etti: “Orada imha etmeleri gereken tüpü elinde taşıyarak çarşıya götürüyorlar. Orada açtıkları tüpte hiç bir şey yok. Normal bir mutfak tüpü. Birileri, ‘Bomba ise neden bomba uzmanı getirilmiyor?’ diye soruyor. Onlar da kendi arkadaşını göstererek dalga geçer gibi ‘işte budur’ diyorlar. Bomba uzmanı, kıyafetleri ve hazırlıklı gelir. Bombaya dair alınan ihbar da küçük bir poşet bile olay yerinde patlatılır. Her şeyin acemi ve planlı olduğu apaçık. Tüp bulunan bahçe sahibi de normalde burada yaşamıyor. O tüp, nasıl ve kim tarafından getirildiği bellidir. Pertek Emniyeti oğluma tuzak kurdu. Tuzağı kuranlar da FETÖ’den alındı. Alınanlar da tuzağı itiraf etti.”
‘OĞLUMUN TEK SUÇU KÜRT OLMAK’
Oğlu Baran’ın ilçede sevilen ve sayılan biri olduğunu söyleyen anne Korkmaz, “Oğlum bir karıncayı bile incitmezdi. Politik Kürt kimliğinden dolayı hedef haline getirip tutukladılar. Oğlumun tek suçu Kürt olmasıdır. Türkiye gençlerini cezaevine atarak ömürlerini çürütüyorlar. Böyle bir devlet olamaz. Oğlum hak etmediği bir cezayı aldı. Devletten adalet istiyorum. Suçsuz yere ceza alan oğlumun bir an önce tahliye edilerek, hukuksuzluğun giderilmesini itiyorum. Bütün gençlerimiz ya cezaevinde ya da yurtdışına çıkmak zorunda kaldılar” dedi.