İSTANBUL: 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde ‘Barış için devrim’ şiarıyla İstanbul’un Sancaktepe ilçesine bağlı Sarıgazi Mahallesi’nde basın açıklaması yapmak isteyen Yeni Demokrat Gençlik (YDG),Gençliğin Devrimci Güçleri (Dev-Güç), Devrimci Öğrenciler Birliği (DÖB) ve HDP Gençlik Meclisleri polisin saldırısıyla gözaltına alınmışlardı. Saldırıda 17 genç işkenceyle gözaltına alınırken, işkencenin karakolda da devam etmiş ve çok sayıda gencin vücudunun çeşitli yerlerinde ezilme, burkulma ve morluk meydana gelmişti.
Yaşanan bu işkenceye ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde açıklama yapan gençlik örgütleri, tüm baskılara karşı mücadele edeceklerini vurguladılar. Açıklamaya gençlik örgütlerinin temsilcilerinin yanı sıra HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu da katılarak destek verdi.
Açıklamada ilk olarak gözaltına alınan YDG’li Volkan Atmaca konuştu. Atmaca 1 Eylül’ün Hitler faşizminin Polonya işgaline karşı halkların barış talebini yükselttiği gün olduğuna dikkat çekti. Bu yılki 1 Eylül’de organize edilen eylemlerdeki polis ablukasını da vurgulayan Atmaca şunları ifade etti:
“Biz de Gençlik Örgütleri olarak Sarıgazi’de basın açıklaması yapmak istedik. Ancak yolda yürüdüğümüz polisler tarafından çevrilerek GBT yapılmak istendik. Bu esnada defalarca sözlü tacize maruz kaldık. Daha sonra çevredeki insanlara da saldırılarak gözaltına almaya çalıştılar. 12 kişilik arabaya 18 kişiyi sokmaya çalıştılar. Yani pandemiyi gerekçe gösterenler 12 kişilik arabaya 18 kişiyi gözaltına almaya çalıştılar”
Atmaca, gözaltı işleminin ardından işkencenin karakolda da devam ettiğini belirterek “Kaba dayak diye tabir edilen işkence yöntemini uyguladılar” dedi. Atmaca karakolda yaşananları da şöyle anlattı:
“Kimsenin görmeyeceği yerlerde de tamamen insanlık dışı bir pozisyonda bir grup insanın yerlere yatırılıp darp edildiği bir yöntem vardı. Özellikle emekçi mahallelerde ses çıkaran gençlere yönelik bir pratik var.”
“Şu anki iktidar 5 kişinin bir araya gelmesinden korkuyor”
Atmaca’nın konuşmasının ardından HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu da iktidarın muhalefete dönük topyekün saldırıları olduğunu ifade etti. Kenaoğlu “İçerde ve dışarıda sürekli savaş siyaseti uygulayan bir iktidarın barış sözünden alerji duyması ve barış talebine yönelik baskıcı olması onlar açısından anlaşılabilir bir durumdur” diyerek şunları ifade etti:
“Şu anki iktidar 5 insanın bir araya gelmesinden korkuyor. Ama gençlerin bir araya gelmesinden daha fazla korkuyor. Çünkü gençliğin neler yapabileceğini Gezi Direnişi’nde gördü ve kendi saltanatlarını nasıl zora sokacağını da biliyor. O nedenle gençliğin sokaklarda bir araya gelmesine asla tahammülleri yok. Emekçi mahallelerinde ve Kürdistan’da gençlik üzerine çok yoğun çalışmalar yürütüyorlar.”
“İktidar korkmaya devam etsin”
Kenanoğlu, HDP olarak yaşanan işkenceye karşı sürecin takipçisi olacaklarını da ifade ederek açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Bu işkenceler baskılar gençleri hiçbir zaman yıldırmadı, bunlar karşısında yılmayacağız. Bu anlamıyla iktidar korkmaya devam etsin. Buradan HDP olarak devrimci dayanışma duygularımızı partimiz adına sizlerle paylaşıyorum”
Açıklamada basın metnini Esra Can okudu. Can, 1 Eylül’de ‘Barış için devrim’ şiarıyla gerçekleştirilmek istenen açıklamaya yönelik saldırının devrimci gençliğin sokakları hareketlendirmesine yönelik olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu saldırı devrimci gençliğin sokakları hareketlendirmesinden, Kürt halkının mücadelesinin yanında durmasından, emekçilerle omuz omuza mücadele etmemizden korkan faşizmin son süreçlerde yoğunlaşmış saldırılarının bir parçasıdır”
Yaşanan tüm saldırılara karşın gençliğin birleşik mücadeleyi yükselteceğini sözlerine ekleyen Can açıklamayı şöyle sonlandırdı:
“Dindar ve kindar bir nesil yaratmak isteyen, kendi sorunları dışında başka bir şeyi düşünmeyen bir gençlik hayali kuran faşizmin bu umutlarını en geçerli sözü sokakta söyleyerek, birlikte mücadele ederek boşa düşüreceğiz. Buradan bir kez daha gençliği geleceksizliğe, işsizliğe, gerici eğitime ve baskılara mahkum bırakan faşizme karşı mücadeleyi yükselteceğimizi belirtir, yanımızda olan, bizle dayanışmayı yükselten herkese teşekkür ederiz.”