Her zaman olduğu gibi Kürt ulusuna karşı beslenen, kin ve öfkeyi 2023 genel seçimlerinde de gördük. Kürtlerin iradesini yok sayan Türk Devleti, T. Kürdistanı’nın birçok ilinde Kürt ulusunun iradesini gasp etmeye çalışmış ve Şırnak’ta asker, polis, korucu ve jandarmalara taşıma oy kullandırarak, hayali ikametgahlar oluşturarak başarılı da olmuştur. Geçen senelerde kayyum atamaları bir iki ilçeyle başlayıp DEM Parti’nin, eski adıyla HDP yönetiminde olan hemen hemen bütün il ve ilçelerde devam etmişti. Belediye başkanlarını sözde “terör işbirlikçisi,” “terör örgütü üyesi”, “terör propagandası” gibi bahanelerle düzmece mahkemeler önüne çıkartan TC, belediye yönetimine istediği faşist diktatörlük uzantılarını atadı. 31 Mart yerel seçimleri sonrasında ise AKP yandaşı olan YSK Van şubesi, Van’da mazbatayı hem 14 belediyede hem de büyükşehirde oy çoğunluğunu alan DEM Parti Belediye Eş Başkan adayına vermektense halkın iradesini açık bir şekilde yok sayarak ikinci sıradaki AKP adayına verdi. TC, Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Abdullah Zeydan’ı daha önce, kendisiyle ilgili verilen mahkeme kararını bahane ederek mazbata verilmesini engellemişti. Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanında meydanlara, sokaklara akın eden insanlar, Van halkının İradesine sahip çıkınca, polisin yine her zaman yaptığı gibi biber gazıyla, coplarla müdahale edip işkence ile gözaltına almasına hepimiz şahit olduk. Hatta aradan yaklaşık bir buçuk ay geçmesine rağmen tutsak olan arkadaşlarımız var. Van’daki protesto eylemleri sonrasında tutuklanan bazı arkadaşlarımız hapishanelerde çıplak arama işkencesine maruz kalmışlardı. Çıplak arama işkencedir diyor, faşizm karşısında boyun eğmeden haykırıyoruz “GÖZALTILAR, TUTUKLAMALAR BİZİ YILDIRAMAZ”. Kayyum ile atanan valiler özellikle asimilasyon politikalarını derinleştirerek, Kürt ulusunun kültür ve sanat etkinliklerini yasaklayarak, vatandaşların çözüm merkezi olarak kullandığı belediye binalarını halkla kapatarak, Kürt ulusunu haklarını kullanılamaz hale getirdi. Kayyum atanmasıyla; belediye işçilerini işten çıkarma tehdidiyle, sendikalardan istifa etmeye ya da yandaş sendikalara geçmeye zorlandığını, özellikle kadın belediye çalışanlarına yönelik mobbing ve taciz vakalarının arttığına şahit olduk. Faşist TC, Van’da umduğunu alamayınca, Kobanê davasında yargılanan; 13 yıl hapis cezasına çarptırılan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk’ün seçilme hakkını elinden alıp seçim sonrası atayamadığı kayyımı Mardin’e atamaya, Mardin halkının iradesini gasp etmeye çalışacaktır. Kürt halkının kazanımlarını yok saymaya çalıştıklarını, Kürt siyasetçilerini susturmaya çalıştıklarını ve Kürt halkının haklarını gözardı etmeye çalıştıklarını çok iyi biliyoruz. Bugün “bakın bunlar suçludur siyaseti yürüterek belediyelere kayyum atmak istiyorlar” açıklamasında bulunun Ahmet Türk, Kürt halkının birlik ve beraberliğine dikkat çekti. Tüm bunlara rağmen faşist TC rejimi karşısında direnmekten, mücadele etmekten vazgeçmeyen Türk ve Kürt halkı kazandı. Bugün kayyum atanan Hakkari belediyesinde de kayyumcu darbe zihniyeti kaybetmeye mahkumdur.
Biliyoruz ki bu faşist TC rejimi var oldukça Kürt ulusuna karşı beslenen kin ve öfke bitmeyecek, Kürt ulusuna yönelik uygulanan soykırım politikalarından dönülmeyecektir. Ancak bu politikalar var oldukça biz de Kürt gençliği olarak, devrimci gençler olarak kazanana kadar özgürlük yürüyüşümüzden vazgeçmeyeceğiz.
Yazı; Yeni Demokrat Gençlik dergimizin 20. sayısında yayımlanmıştır.