Ankara İklim Platformu üyeleri, Küresel İklim Grevi dahilinde Ankara Kuğulu Park’ta bir araya geldi. “İklimi değil sistemi değiştir” sloganı atan platform üyeleri, Kaz Dağları, Munzur, Hasankeyf ve daha birçok adreste sürmekte olan doğa katliamlarına dikkat çekti.
Etkinliğe DİSK’e bağlı sendika yöneticileri de destek verirken basın açıklamasını Ankara İklim Platformu üyesi Buse Uçer okudu.
Uçer, gezegenin bütünüyle tehlike altında olduğuna dikkat çekerek, dünyada her gün yaklaşık 200 canlı türünün yok olduğunu söyledi.
Açıklamanın devamında şöyle denildi; “6. kitlesel yok oluşun ortasındayız. Bu yok oluşa gitmenin temel sebebi mevcut üretim biçimi, tüketim ilişkileri ve yaşam biçimleridir. 1 Milyon canlı türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. İnsan kaynaklı iklim değişikliği, sel, sıcak hava dalgası, kasırga, kuraklık gibi afetlere neden olarak yeryüzündeki tüm canlıların yaşamını tehdit ediyor. 100 Yıllık sıcaklık rekorlarının kırıldığı bir dönemdeyiz”
Açıklamanın devamında, “Türkiye’nin içinde bulunduğu Akdeniz havzası ise son 900 yılın en ağır kuraklığını yaşıyor. İklim krizi yüzünden göçler artıyor. Sadece 2018’de dünyada 17 milyon insan göç etti. Son 10 yılda bu sayı 265 milyonu buldu. 2050 yılında ise 200 milyon insanın iklim nedeniyle göç etmesi bekleniyor. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde örneklerini gördüğümüz dünya çapındaki ekolojik tahribat ve iklim krizi arasında doğrudan bir ilişki var. Yakın zamanda tekrar gündemimize giren Kaz Dağları, Munzur, Cerattepe, Salda Gölü, Hasankeyf, Kavaklık ve seri orman yangınları kısa dönemde telafi edilemeyecek ekolojik yıkımın örnekleridir.
Birleşmiş Milletler İklim Konferansı Raporu bize iklim krizine karşı acilen somut önlemler almamız gerektiğini söylüyor. Bu kapsamda İsveçli 16 yaşındaki iklim aktivisti Greta’nın başını çektiği Türkiye’deki öğrencilerin de katıldığı iklim için okul grevi hareketi herkesi bu görevlere ve Türkiye için, iklim için hareket etmeye davet etti. İklim krizi yalnızca öğrencilerin omuzlarına yüklenmeyecek kadar büyük ve acil bir konudur. Etkilerini görmekte olduğunuz ve çok daha ağır şekilde göreceğimiz bütün bir ekosistem üzerinde yıkıcı etkiye sahip olan iklim krizine karşı hep beraber cevap vermek için Türkiye’nin de bir an önce harekete geçmesi gerekiyor”
“Hemen şimdi, amasız ve fakatsız iklim için adalet talep ediyoruz”
Uçer, iklim ve ekoloji meselesini dert edinen her kesimden vatandaşlar olarak, şirketlerin kar hırsına devletlerin Ekonomik büyüme kaygısını korkunç sonuçlarına, fosil yakıt kullanımına, nükleer ve termik santrallere, madenlere, orman yangınlarına ve tahrip alanlarına karşı somut yaptırımlar ve değişimler talep ettiklerini vurgulayarak, “Herkesi tüm dünyada yükselmekte olan ekoloji ve iklim mücadelesine katılmaya ve bu değişimin bir parçası olmaya davet ediyoruz. Hemen şimdi, amasız ve fakatsız iklim için adalet talep ediyoruz.”