Geçtiğimiz yıl binlerce tutsak hapishanelerdeki hak ihlalleri ve tecrite karşı 200 güne dayanan açlık grevi, SAG ve ölüm orucu eylemleri gerçekleştirmişti. Binlerce tutsak tarafından hak ihlalleri ve tecrite karşı gerçekleştirilen eylemler Öcalan ile avukatlarının görüşmesinin ardından sonlandırılmıştı. Bu süreçte 8 devrimci şehit düşerken devletin yurtsever devrimcilerin cenazelerini engellediği, tutsak ailelerine uyguladığı şiddet hepimizin hafızalarında derin izler bıraktı.
Hak ihlallerinin, hukuksuz yargılamaların derinleşerek sürdüğü bu coğrafyada adalete olan açlıkla birlikte fiziki açlık hiç bitmedi. Bugün de hak ihlallerine, hukuksuz yargılamalara, adaletsizliğe, yasaklara karşı açlık grevi, SAG ve ölüm orucu eylemleri devam ediyor.
Bugün talepleri doğrultusunda bedenini açlığa, ölüme yatıranlar ise hepimizin doğrudan ya da dolaylı olarak ezgilerine kulak verdiği Grup Yorum üyeleri, HHB çalışanları ve adil yargılanma talebinde bulunan Mustafa Koçak.
Sürekli baskına uğrayan, terörize edilmeye çalışılan Grup Yorum’un çalışmalarını yürüttüğü İdil Kültür Merkezi’ne yapılan polis baskınlarının son bulması; Grup Yorum üyelerinin Bakanlığın arananlar listelerinden çıkarılması; yaklaşık 3 yıldır neredeyse tüm konserleri yasaklanan Grup Yorum üzerindeki konser yasaklarının kaldırılması; Grup Yorum üyeleri haklarında açılan davaların düşürülmesi; tutuklu Grup Yorum üyelerinin serbest bırakılması istenerek başladı bu eylem süreci.
Bu talepler doğrultusunda Helin Bölek, Bahar Kurt, İbrahim Gökçek, Barış Yüksel ve Ali Aracı açlık grevine başlamıştı. Sürdürdükleri açlık greviyle taleplerinin karşılık bulmaması sonucu Helin Bölek ve İbrahim Gökçek direnişlerini Ölüm Orucu’na çevirdiler. Devletin talepler karşılığında sessizliğini koruduğu, sessizliğini bozduğu yerde kriminalize etme çabasını sürdürdüğü bir durum açığa çıktı.
Grup Yorum üyeleri bedenlerini ölüme yatıracak denli kararlı bir şekilde taleplerini savunurken devletin zorla müdahale tehdidiyle Helin ve İbrahim’i hastaneye kaldırması ne kadar pervasızlaştığını gösterdi. Meşru talepler karşısında sessizliğini korurken dahi, talepler karşısındaki tavrı yine saldırmak oldu. Bedenini ölüme yatırmışken zorla müdahale tehdidiyle hastanaye kaldırarak insanın iradesini yok sayan, bedenlerinde oluşacak hasarın büyümesine yol açacak kadar pervasızlaşan devlet, kamuoyunun tepkisiyle karşılaştı. Bu tepki nedeniyle bir süre sonra hastaneden çıkarılan Helin ve İbrahim direnişlerine devam etti. Zulmün bir devlet geleneği haline geldiği bir ülkede, temel insan haklarını savunmak için dört mevsim bedenini açlığa, ölüme yatırmak zorunda kalan insanların acıları devletin bekası halini aldı.
Helin Bölek direniş türkülerini milyonlarla birlikte söyleyebilmek için yürüttüğü mücadelede ölümsüzleşti!
Açlık grevini 199’uncu gününde ölüm orucuna çeviren İbrahim Gökçek’in eylemi 300 günü aşarken açlık grevinin 213’üncü gününde ölüm orucuna dönüştüren Helin Bölek 288’inci gününde şehit düştü. Helin’in talepleri karşısında sessizliğini koruyan devlet, konser yapabilmek, ezgilerini milyonlarla birlikte tek bir ağızdan söylemek isteyen bir devrimci sanatçının cenazesine dahi tahammül edemedi.
Yeni korona virüs önlemleri gerekçesiyle cenazeye katılımın engelleneceğini açıklayan devlet, cenazeye katılan yüzlerce kişiye biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etmekten geri durmadı. Hak ihlalleri, yasaklar ve hukuksuz yargılamalar için bedenini ölüme yatıran bir devrimci sanatçının cenazesinde devlet yine bildiğini okumuş oldu. Gözaltılara yapılan işkence, türkülerini dillendiren onlarca kişiye yasadışı ifadeler kullandığı ifadeleri devletin pervasızlığını bir kez daha gözler önüne koydu.
Bugün Grup Yorum’un meşru talepleri doğrultusunda sürdürülen direniş devam ediyor. Helin’in ölüme yürümekten çekinmediği bu haklı talepler, İbrahim Gökçek, Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal tarafından sürdürülen ölüm orucu direnişi ile yükseltilmeye devam ediliyor. Zorla müdahalede bulunulan Mustafa Koçak ise yine adil yargılanma talebiyle ölüm orucu eylemini sürdürmeye devam ediyor.
Yazı; Yeni Demokrat Gençlik dergimizin 15. sayısında yayımlanmıştır. Dergimiz yayımlandıktan bir hafta sonra ölüm orucu direnişinin 297. gününde Mustafa Koçak şehit düştü. Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek ölüm orucu eyleminin 323. gününde ölüm orucu direnişine ara verdi. Hastanede tedavi gördüğü süreçte ölümsüzleşti.