Yeni Demokrat Gençlik olarak orman yangınları sonucunda gerçekleşen doğa ve hayvan katliamına ilişkin açıklamamızdır!
Geçtiğimiz günlerde başlayan ve hala çoğu bölgede süren yangınlar ekolojik dengenin ne hale getirildiğini, doğa ve hayvan sömürüsünün hangi boyuta ulaştığını bizlere apaçık göstermektedir.
Sömürmeye doymayan kapitalizm bütün dünyada ve coğrafyamızda başta Kürdistan olmak üzere yaşam alanlarımızı talan etmiş, doğadan başka gidecek yeri olmayan hayvanları katletmiş ve geleceğimizi yok etme girişimlerini hızlandırmıştır.
Bugün batıda yaşanan yangınlar burjuvazinin kar hırsı ile daha fazla harlanırken, artık rıza alımını gerçekleştiremeyen iktidar, halkın birbiri ile dayanışma pratiğini de kırmaya çalışmaktadır.
“Keşke bizim de evimiz yansaydı diyecekler” söylemleri ile hadsizliklerini ve mevcut durumdan ne kadar haz aldıklarını bir bütün topluma gösteren iktidar elbette ki yangınların içerisinde kendi sonunu da getirmektedir.
Bugün batıda gerçekleşen yangınlar, diri diri yanan hayvanlar, yakın tarihte Kürtlerin bodrumlarda yakılarak katledilmesi, Madımak’ta aydın ve sanatçıların diri diri ateşe verilmesi aynı faşist zihniyetin sonuçlarıdır.
Dini, şovenizmi kullanan ve toplumu kutuplaştırmak adına her yolu deneyen devletin ve dönemin iktidarlarının yok etme politikaları ırkçılıkla, mezhepçi anlayışla, türcülükle ve daha birçok biçimde önümüze çıkmaktadır.
Doğanın katliamından, yok edilmesinden sorumlu olanlar, buldukları her boşluğa santraller dikenler ve bu santralleri inşa eden şirketleri koruyanlardır. Santrallere karşı çıkan köylüye var gücüyle saldıranlar ve yaşam alanlarının yıkımına sessiz kalmayanları hedef gösterenlerdir.
Bugün ekolojik dengenin kapitalistlerin eli ile bozulması sonucu başlayan yangınların Kürt ulusunu hedef göstermek, şovenizmi körüklemek için kullanılması da bir bütün politik atmosferden bağımsız değil. Kendi elleri ile yangına odun taşıyanlar, pisliğinin üstünü örtmek adına topluma empoze edilmiş olan şovenizmi körüklemiş ve Kürtlere yönelebilecek olan birçok katliamın daha fitilini ateşlemiş, önünü açmıştır.
Aylar öncesinden tehdit edilmeye başlanan Konya’daki Kürt aile, ne hikmettir ki bu süreçte örgütlü bir saldırı sonucu katledilmiştir.
“Tüm ağaçlarımızı yaksalar da, fidan dikecek toprağımız vardır” faşist naraları ile talan ettikleri toprakları Türk milliyetçiliğini sağlamlaştırmak adına kullanmaya çalışanlar Kürtlerin yaşadıkları toprakları yakıp yıkıyorlar.
Yaşadıkları ülkelerden kaçmalarına sebep olmamışçasına mülteci karşıtlığını körükleyerek, yine ezilenlerin oklarını birbirine çevirmesini sağlamaya, odak noktasını kendilerinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Kürdistan’da başlayan yangınlara müdahale etmeye çalışanlara barikat kurup, batıda dayanışma ve yardım çağrısında bulunanlara gözdağı veriyorlar.
Devlet aygıtı ve mevcut iktidar biçim değiştiriyor ama hep aynı! Bir tarafta müdahale edilmesine dahi izin vermezken diğer tarafta seslerini çıkarmadan doğanın yanmasını, hayvanların ölmesini izliyorlar.
Hep izliyorlar! Bir tarafta bölgeye adım atılmasını engellemek için izlerken, diğer tarafta dayanışmayı baltalamak için zaman kolluyorlar! Ve ilk fırsatta yangın bölgeleriyle dayanışmayı engelleyecek yasakları önümüze koyuyorlar!
Doğa katliamları her geçen gün artarken, kapitalizm kar hırsı ile yaşam alanlarımıza daha fazla saldırırken, bir tek ağaç için, bir hayvanın daha sömürüye maruz bırakılmaması için doğa, hayvan, insan katillerine karşı dayanışmayı yükseltmemiz gerekmektedir.
Yaktıkları, ölümünü izlediğimiz her canlı, kimimizin tabaklarında “beyaz et” olarak gördüğü (!) insan olmayan hayvanlar, talan ettikleri “3-5 ağaç” sistem ile olan bağımızı sorgulatmalı, bu sorgulamalar “alışkanlıklarımız” başta olmak üzere, bize dayatılan bu çürümüş sistemin reddine vardırılmalıdır!
Dayanışma ve kolektif hareket tarzının, bütün olumsuzluklar ve saldırılara karşı hala işler olması bizlere büyük bir umut ışığıdır. Herhangi bir sınıfa, ırka, türe mensup ya da statüde olduğu için doğa ve hayvanlar üstünde hak iddia edenlere, tahakküm kurmaya çalışanlara karşı; ekolojik mücadeleyi yükseltmeli, hayvan katliamına karşı insan merkezciliği yıkmanın adımlarını atmalıyız!
Doğanın katli geleceğimize yönelmiş bir pratiktir! Yaşamın her alanında bizi köşeye sıkıştırmaya, bize bir dünya bırakmamaya yeminli olanlara karşı, dayanışmayı yükseltmeli ve mevcut iktidar başta olmak üzere, yaşananların sorumlularından hesap sorma bilinci ile hareket etmeliyiz.
#GeleceğiZenginlereYedirmeyeceğiz
#DoğayıZenginlereYedirmeyeceğiz